Büyü Gerçek mi? – Büyü Günah mı?

22 Ekim 2025

🔮 1. Büyü Gerçek mi?

Kur’an’da “sihir” kavramı vardır.
Örneğin Bakara Suresi 102. ayette “Harut ve Marut” kıssasında sihir öğretildiği, bununla insanların arasını açtıkları ama kimseye Allah’ın izni olmadan zarar veremedikleri bildirilir. “İnsanlara sihri öğretiyorlardı… Fakat onlar, Allah’ın izni olmadan kimseye zarar veremezlerdi.” (Bakara, 2/102)
Yani İslam’a göre sihir/büyü bir tür etki aracıdır, ancak gücü sınırsız değildir. İnsan iradesi, Allah’ın izni ve kader çerçevesi dışına çıkamaz.
Büyüyle uğraşmak veya yaptırmak haramdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Yedi helak edici günahtan sakının” buyurmuş, bunlardan birinin de sihir olduğunu belirtmiştir (Buhârî, Vesâyâ, 23).

➡️ Sonuç olarak: İslam inancına göre büyü vardır ama Allah’ın takdiri dışında tesir etmez; büyüyle uğraşmak büyük günahtır.

Modern bilim büyüye “doğaüstü etki” anlamında yaklaşmaz.
Psikolojiye göre büyü etkisi, inanç gücü, telkin, korku ve tesadüflerin yanlış yorumlanması ile açıklanır.
Antropoloji ise büyüyü “toplumsal kontrol ve ritüel davranış biçimi” olarak inceler.
Yani bilimsel düzlemde “büyü” fenomeni, gerçek dış etki değil, insan zihninin inançla oluşturduğu algısal sonuçlar olarak değerlendirilir.

➡️ Sonuç olarak: Bilimsel olarak büyü ispatlanmamıştır; inançsal bir alanda kalır.

Evet.

Büyü yapmak, yaptırmak, öğrenmek veya bu yolla insanlara zarar vermeye çalışmak büyük günahtır.
Kur’an’da sihrin küfre götürebileceği dahi ifade edilir (Bakara 2/102).
Çünkü büyü, Allah’a tevekkülü bırakıp, şeytanî veya batıl yollara yönelmek anlamı taşır.
Diyanet İşleri Başkanlığı açıklamasına göre: “Büyü, insan iradesini etkilemeye ve kötü niyetli sonuç almaya yönelik bir iştir; hem yapan hem yaptıran günahkârdır.”

➡️ Büyü yapmak = haram, büyü yaptırmak = günah, büyüye inanmak (mutlak güç atfetmek) = şirk tehlikesi.

Başkalarının özgürlüğüne müdahale etmek, duygularını zorla değiştirmeye çalışmak etik olarak yanlıştır.
“İrade manipülasyonu” sadece dinen değil, insan hakları açısından da kabul edilemez.
Bu nedenle hem dinî hem ahlaki bakımdan büyüye başvurmak yerine dua, sabır, psikolojik destek ve helal yollarla çözüm önerilir.

Felak ve Nas surelerini sabah-akşam okumak (3 veya 7 tekrar).
Ayet-el Kürsî’yi yatmadan önce okumak.
Sadaka vermek, istiğfar etmek, namazı ihmal etmemek.
Tuzlu suyla arınma banyosu, ev temizliği ve havalandırma gibi sembolik uygulamalar ruhsal olarak da rahatlatıcıdır.
Ve en önemlisi: Allah’a tevekkül, akıl ve ilimle hareket etmek.

Büyü, dinî metinlerde varlığı kabul edilen ama sınırları ilahî iradeyle belirlenmiş bir olgudur.
Büyü yapmak veya yaptırmak büyük günahtır; insanın iradesine müdahale anlamı taşır.
Bilimsel olarak büyü doğaüstü bir gerçeklik değil, inanç kaynaklı bir algı biçimidir.
Korunmanın yolu: dua, tevbe, sabır, ibadet ve bilinçli, akılcı yaklaşım.